Doktora Yeterlilik Sınavı Macerası
Eğitim hayatına gönül vermiş sevgili öğrenciler ve akademisyen arkadaşlar. Bu yazımda sizlerle doktora yeterlilik sürecinde neler yaşadığımı paylaşmak istiyorum. Doktora yeterlilik süreci çoğu öğrenci için birçok bilinmezi içinde barındırıyor. Bunun temel sebebi bu düzeye erişebilen öğrenci sayının az olmasından ve bu sınavın pek de gündem edilmemesinden kaynaklanıyor. Öncelikle size bu yazının ne faydası olacağına değineyim. Eğer ileride doktora yapmayı düşünüyorsanız, bu yazı size ileride nasıl bir sürecin içine gireceğiniz noktasında, özellikle de doktora yeterlilik sınavıyla ilgili bilgiler verecek. Hadi gelin bu süreçte neler yaşanıyor bunu madde made inceleyelim.
Sınava girebilme koşulları neler?
Öncelikle doktora yeterlilik sınavına girebilmek için müfredatınızda olan dersleri tamamlamış olmanız gerekiyor. Bu da yaklaşık 7-8 ders oluyor. Bu dersleri 2 sene içerisinde vermeniz bekleniyor. Eğer bu dersleri veremezseniz üniversiteyle olan ilişiğiniz kesiliyor. Dersleri verdikten sonra ise sınava hazırlanabilmeniz için bir dönem, yani yaklaşık 4-6 ay arası vaktiniz oluyor. Bu süre normalde yeterli bir süre arkadaşlar. Ancak herhangi bir işte çalışıyoranız, bu sürenin iki katı da olsa size yetmeyebilir. Neticede şunu göz önünde bulundurmak lazım arkadaşlar. Doktora zaten bir iştir, neredeyse normal bir iş gibi vakit alır. Üniversitesine bağlı olarak, çok zor olabileceği gibi göreceli olarak daha kolay olabilir. Özel üniversitelerde ise malesef kalitesi çok düşük doktora programları olabilmektedir. Eğer hedefiniz akademisyen olmaksa bunları tercih etmeyin derim. Hiç mi faydası olmaz? Elbette olur ama akademik olarak pek işinize yaramayacaktır.
Sınavın formatı nasıl?
Doktora yeterlilik sınavı aşamalı bir sınav olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum üniversiteden üniversiteye değişiklik gösterecektir. Sınavın formatını kesinlikle hocalarınızdan iyi bir şekilde öğrenmeniz gerekiyor. Örneğin İTÜ’nün Endüstri Mühendisliği doktora sınavında 3 aşama bulunuyor. Bunlardan ilki ortak alan sınavı olarak karşımıza çıkıyor. İkincisi alan sınavı olarak geçiyor ve çok geniş bir ders kitlesinden sizin seçtiğiniz alt dala göre hazırlanan bir sınav oluyor. Üçüncüsü ise mülakat sınavı şeklinde yapılıyor. Mülakat sınavında da alanınızla ilgili genel sorulara ve seçtiğiniz alt dala dair sorulara muhatap oluyorsunuz. Sınavları geçmek için iki hakkınız oluyor. Bu üç sınavdan herhangi bir sınavı geçtiğiniz takdirde, o sınava tekrar girmeniz gerekmiyor. Yani en fazla iki sınav dönemi içinde bu üç sınavı yeter notlarla vermeniz gerekiyor. Eğer bunu yapamazsanız doktorayla olan ilişiğiniz kesiliyor.
Sınavı geçmem için notum ne olmalı?
Gelelim sınavların geçer notlarına. Bu nokta üniversiteden üniversiteye farklılık gösterebilir. Onun için mutlaka bunu sorup öğrenmeniz gerekiyor. Ancak İTÜ’nün sistemini genel itibari ile ele alalım. Öncelikle her sınavdan belli bir taban puanı geçmeniz bekleniyor. Bu puan mesele 50 olabilir. Bunu geçseniz dahi üç sınavınızın ortalamasının belli bir değerin üstünde olması bekleniyor. Bu da tahmin edeceğiniz gibi 50’nin üstünde bir puan. Yani öyle 50 alır geçerim hepsinden diyemiyorsunuz. Mutlaka sınavların bir ya da birkaçından iyi birer not almanız gerekiyor. Şunu da ekleyelim. Sınavların ağırlığının kümülatif ortalamadaki etkisi birbirinden farklı olabiliyor. Ağırlığı yüksek olan sınavdan daha yüksek puan almayı hedeflemek gerekiyor.
Sınava nasıl bir strateji ile hazırlanmalıyım?
Sınavda sorumlu olduğunuz ders sayısı çok fazla olduğundan kesinlikle hazırlanırken bir strateji izlemeniz gerekiyor. Tüm derslere tam teşekküllü olarak hazırlanmanız imkansıza yakın. Bu yüzden hepsine çalışayım, yapabildiğimi yaparım stratejisi doğru bir strateji değil. Örneğin İTU’nün Endüstri mühendisliğindeki bir doktora öğrencisinin hazırlanması gereken ders sayısı 20-30 arasında. Bu sayı seçtiğiniz alt dala göre değişiklik gösteriyor. Ne kadar geniş bir alandan mesul olduğunuz siz hayal edin. Hakikaten korkunç bir tablo. Sizi korkutmak istemem ama maalesef durum bundan ibaret. Bu durumda yapmanız gereken şey bu derslerin arasından belli bir kısmını seçip onlara yoğunlaşmak. Sizden soruların hepsini cevaplamanız zaten beklenmiyor. İlk sınavda da ikinci sınavda da soruların arasından seçim yapmanız gerekiyor. Eğer genel dersler ile seçtiğiniz alt dalın derslerini birbiriyle bağlantılı seçerseniz çalışma yükünüz azalır, daha konsantre çalışır ve daha yüksek puanlar alırsınız. Bir örnek üstünden gidersek daha açıklayıcı olacaktır. Mesela seçtiğiniz alt dal genel olarak istatistik ve bilgi ağırlıklı ise genel dersler arasından da istatistik ve olasılık üzerinden yürümeniz mantıklı olacaktır. Eğer seçtiğiniz alt dal yöneylem araştırması odaklı ise genel sorular arasından da matematik ve yöneylem araştırması sorularına odaklanmanız gerekir. Bazı sıkıştırılmış derslerin kapsadığı konu sayısı 3-4 derse tekabül ediyor ve hakikaten içeriği çok yoğun oluyor. Bu tip derslerden kaçmanız sizin için iyi olacaktır. Çünkü bu derslerde hocanın sizi ters köşe yapması oldukça kolay. Bunu bilerek hareket etmeniz gerekir. Bu örnekte İTÜ’nün durumunu ele aldık ama diğer üniversitelerde ve bölümlerde de muhakkak benzer durumlar vardır. Geçmiş dönem doktora öğrencilerinden muhakkak bu stratejileri öğrenmeniz gerekir. Lisans hayatımda hiç strateji gütmeden gelişigüzel çalışan biri olarak bu yaklaşımın doktorada yemeyeceğini size garanti edebilirim.
Sorular çok mu zor hocam?
Soruların zorluk düzeyi ise genelde lisans seviyesinde oluyor. Lisans sınavlarındaki zor sorular doktora yeterlilik sınavında sorulmaya aday sorulardır arkadaşlar. Eğer iyi bir öğrenciyseniz ve doktora düzeyine kadar geldiyseniz zaten alanınızla alakalı iyi bir arşiviniz de oluşmuştur. Onlara çalışabilirsiniz. Burada size can alıcı bir tüyo vereyim. Doktora sınavına diğer doktora öğrencileri ile birlikte hazırlanın. En azından dokümanları paylaştığınız bir grubunuz olsun. Korkmayın arkadaşlar, burada çan sistemi yok. Kimse kimsenin üstüne basmıyor. Çan eğrisinin altında kalanlar sınavda kalmıyor. Onun için paylaşımcı olabilirsiniz. Dediğim gibi, bir doktora paylaşım grubu oluşturun ve üst dönemlerden çıkmış soruları ve doktora çalışma materyallerini isteyin. Önünüze yıldan yıla birikerek dev bir kartopu haline dönüşmüş bir not yığını çıkacaktır. Buradan çalışmanın size çok faydası olacak. Sürpriz bir soruyla karşılaşma ihtimaliniz düşecektir. Çünkü hocaların soru sorma alışkanlıkları pek değişmiyor.
Peki ya mülakat sınavı?
Mülakat sınavı bu sınavlar arasında sizin için en kolayı olabileceği gibi en kabusu da olabilir. Eğer özellikle seçtiğinin alt dalın derslerinize iyi hazırlandıysanız ve bu dalın derslerini veren hocalarla aranız iyiyse zaten sınav esnasında hocaların size karşı olan tutumu olumlu olacaktır. Hocalar sizi yönlendirdiği kadar sizin de hocaları kendi bildiğiniz alanlara çekmeniz gerekir. Çünkü onlar da sizin iyi olduğunuz alanları görüp ona göre sizinle çalışmak isteyeceklerdir. Eğer hocaların sorduğu sorularda zorlanırsanız, sorunun bağlantılı olduğu konulara geçin ve o konularda ne kadar bilgili olduğunuzu hocaya göstermeyi deneyin. Zaten size aldığınız dersler ve uzmanlık alanlarınız üzerinden soru sorma eğiliminde olacaklarını unutmayın. Ama siz ne sorulan soruları düzgün cevaplamaz ne de bildiklerinizi dile getirmezseniz, sizi yerin dibine sokma noktasında da hiç tereddüt etmeyeceklerdir. Çok utanç verici bir durum. Bu duruma düşmemek için azami gayret gösterin arkadaşlar. Kibirli ve dik konuşmayın. Mevzuyu çok iyi biliyor havasına girmeyin. Çok iyi bilseniz dahi karşınızdaki hocadan daha iyi bilmenizin pek mümkün olmayacağını aklınızdan çıkarmayın. İş hayatı ile akademik hayat arasındaki en büyük farklardan biri buradadır. İş hayatında çok özgüvenli çalışan iş veren tarafından beğeniyle karşılanabilir. Çünkü çalışanın özgüveni müşteri için olumludur. Akademik hayatta ise o çok özgüvenli arkadaşın burnunu sürtmek hocalara daha hoş gelebilir.
Sizden ne gün randevu alabilirim doktor bey?
Hayır. Durun daha doktor olamadınız. Bu sınavı geçmeniz sizin doktor olmanızda önemli bir adım olmakla beraber, daha yayın çıkarmanız, tez yazmanız gerekiyor. Daha sizi bekleyen zorlu bir süreç bulunuyor. Doktora yeterliliği geçtiğinizde önemli bir aşamayı geçtiniz demektir. Evet yokuşu çıktınız ancak daha tepeden aşağıya henüz inmediniz. Daha doktor olmanıza biraz daha var. Yazımızı ise burada noktalandırmak zorundayız. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.